13 Milyar Yıllık Lanet





Girip de çıkamadığımız o karanlıklarda

esiriyetin manası kanımızı soğutana kadar kalmak
ve Abdülmecid'in fermanına inatla
birer mühim parça bırakma mecburiyetinden

işte bu karanlıklara geldim.

Velhasıl
oldukça eksiğim.

İki eksiğin
bir tam edebilmesi umuduyla
bizim de tek umudumuzdu
yabancı kan izlerine gölge oluşumuz.
Nitekim

fazlalıklardan kurtulmayı zaten çok iyi biliyoruz.

Zürih'ten bir kadın
söz ederken rüzgarın kaldırma kuvvetinden
halıları uçuran spiritüel masumiyetini
bizim kulaklarımızla kirletti.
Ve Arşimet
ekseriyetle içi boş insanların
dibe doğru sivrilip
büyüyemeyeceğini düşündüğünden olmalı

suya lüzumsuz fiziksel güçler yükledi.

Rüzgarı hiçe sayan milyonların
tek arzusu göğe yükselmek olduğundan
ve tüm güçleriyle zıplamalarından mı
bu lanet dünya
her geçen gün
daha çok dibe batıyor.
Dibe batan bir yoğunluğun üzerinde
yeni dipler keşfetmek
bilmelisin ki
adını koyamadığım bir teoriden çok daha öte.
Ve ekseriyete göre
iniyor olduğumuz her seviyede
ölmüş olan ne kadar duygu ve beden varsa
işte onların leş fakat
tecrübeden önce bir sınav olan
aperitif nitelikli kokusu
ne yazıktır ki
aç olan o ekseriyetin
tükenmeyecek sandığı açlığını
birden bire gidermiş olmalı.
Başka tarifi olamaz
bağlayanın
bağlamayı bildiğinden şüphe yokken
13 milyar yaşını çoktan aşmış bir lanetin

hala düğümünün çözülememiş olmasının.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir bakış işte...

Gücün Mavi Tarafı